DİĞER
"Magritte, Poe’ya hayranlığını kartalla dağlara yansıtırken, duvarın üstündeki yumurtalarla onun gerçek ve yapay karmaşasının şiirsel mantığını kelimelerden resme taşır. Yazarın gerçek ve yapay ikileminden öylesine etkilenir ki, hikâyenin sürüklediği kıvrımların hepsinden ustalıkla geçerek mükemmel manzaraya defalarca bakar."
"Melankolik söylem diller arasındaki farklılığa, kimi durumlardaysa düpedüz uçurum denecek kadar büyük olan mesafeye odaklanır: Diller birbirlerinden bu kadar farklıyken, söyleyiş biçimleri birbirlerininkinden bu kadar ayrıyken çeviri nasıl yapılabilir ki; yansıtamadığınız her söyleyiş biçimi bir kayıp olduğu kadar 'ihanet'tir (çeviri üstüne söylemin bir başka klişesi)."
"Bizim gibi İbrahimler ne çok günah keçisi yarattı ya da yaratılmasına şahitlik etti, ediyor, neleri, kimleri kurban verdi, veriyor, bir hatırlasanıza. Belki de esas sorun verilen kurbanlarda değil, başkalarını taklit ederek suç ortaklığımızı meşrulaştırarak, bunların kararına ettiğimiz itaatteydi." Kurban bayramınız kutlu olsun.
"Tanpınar, Proust’un yapıtına belirli bir tavırla yaklaşmış; Kayıp Zamanın İzinde’de yer alan birtakım sahne ve tasvirlerden bir nevi kalıp olarak yararlanmış ve bu kalıbın içini Tanpınarca doldurmuştur."
Bitkilere başka bir gözle bakmamızı sağlayacak kitaplar ve bir botanikçi olarak Charles Darwin...
Lütfi Özkök fotoğraf çekimi bitip ayrılırken, Beckett, Godot’yu Beklerken’i imzalayarak takdim eder; kitabın arasına da telefon rehberinde olmayan telefon numaralarını yazdığı kâğıdı koyar ve gene beklediğini belirtir
Pierre Bourdieu'nün dediği gibi “Sosyoloji bir dövüş sanatıysa” Türkoloji de bu durumdan fazlasıyla payını alıyor...
Orhan Koçak'ın geçen hafta K24'te yayınlanan “Karşılaştırmalı edebiyat burda niye olmuyo?” başlıklı yazısına cevaben...
Orhan Koçak, geçen hafta K24'te yayınlanan yazısında şairin düzyazılarını topladığım kitaba Şiiri Şiirle Ölçmek adını vermemi eleştiriyor. “Şiiri Şiirle Ölçmek” ifadesinin bana ait olmadığı, Cansever'in bir yazısının başlığı olduğu ortada...
In The Red-Haired Woman, Orhan Pamuk hides behind the tumult of the tragedies of Oedipus and Sohrab the desire to ‘become a writer.’ The element of ‘the well’ here alludes to the novel’s fictional structure
Orhan Pamuk, Kırmızı Saçlı Kadın’da, Oidipus ve Sührab hikâyelerinin gürültüsüne “yazar olma” arzusunu gizlemektedir. “Kuyu” burada gözden kaçırılmaması gereken önemli bir unsurdur zira romanın kurmaca yapısını imlemektedir...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık